top of page

26 AİLE SAVAŞIN NERESİNDE?

  • Yazarın fotoğrafı: Neslihan Kalaycı
    Neslihan Kalaycı
  • 19 Mar 2019
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 22 Haz 2019

Yıllar yılı çocukluğumdan bugüne kadar gördüğüm tek şey var. Zenginlerin daha zengin fakirlerin daha fakir olduğunu gösteren kareler…


Yıllar yılı çocukluğumdan bugüne kadar gördüğüm tek şey var. Zenginlerin daha zengin fakirlerin daha fakir olduğunu gösteren kareler…


“Benim memurum işini bilirlerden” bugüne insanların kendilerine ait olmayan paraları çalarak, çırparak herkes bir şekilde kendi yolunu tutturmuş gidiyor. Benim gibilerse ne kadar çalışırsa çalışsın bu dengesiz uçurum sayesinde bir evi bile olmadan hayata tutunmaya veya yazarak, çizerek içini boşaltmaya veya bir sonra ki nesle bir nebze de olsun ışık olmaya çalışıyor. Bugün dürüst, özü sözü bir, hakkı ile işini yapanlar artık emeğinin karşılığını alıyor mu sizce?


O dönemlerden bu dönemlere yapılan sokak röportajlarında uzatılan mikrofonun karşısında duran kişi veya kişiler, alım güçlerinin hiç durmadan düştüğünü buna keza vergilerin ve zamların ise hiç durmadan bir çığ büyümeye devam ettiğini hep dile getirir dururlar. Değişen bir şey var mı?

Televizyonlarda, radyolarda ve gazetelerde yolsuzluklar, rüşvetler havalarda uçuşurken, dürüst vatandaş neden hakkını alamaz? Sorun sizce bizlerde mi?


Geçenlerde okuduğum bir haber üzerine göz bebeklerim nasıl yani? der gibi kocaman oldu. Yaşım 47 hala şaşırabildiğime göre doğruluğa inancımı yitirmedim demektir.


Bu haberde İngiliz yardım Kuruluşu Oxfam ve Credit Suisse’in topladığı veriler doğrultusunda dünya nüfusunun yarı servetine,  toplam 26 kişinin servetinin eşit olduğu yazıyordu.


Dünyadaki gelir dağılımı adaletsizliğini görüyor musunuz?


Emperyalist erkler, Güney Afrika açlıktan kırılırken, Yemen’de, Sudan’da, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de bebekler hastalıktan ölürken, birçok çoluk, çocuk ve genç, yaşlı savaşlarda hayatını yitirirken veya göç etmeye zorlanırken, hangi ülkelerde petrol, altın, doğal kaynaklar var ise korsanlar gibi o toprakları işgal ederek, hak adalet getireceğiz çığırtkanlıkları ile   girdikleri bütün ülkeleri yok ettiler ve etmeye devam ediyorlar.


Maddi olarak zengin olan 26 aile ve onların güruhları. Hem silah imalatı yapıyor hem iç savaşlar çıkartıyor ve sonrasında ürettikleri silahları satıyor, savaş üzerinden paralarına para katarak, doğayı insanlığı yok ediyorlar.


Her ülkenin içinde de kendi vatanlarını “PARA VE GÜÇ” uğruna satanları da görüyoruz. Önceden benim bildiğim, CIA, MOSSAD, FBI vs. gibi ajanlar vardı. Şimdi İran ajanı, İsrail ajanı, Rus ajanı, Türk ajanı, Irak ajanı ve Fransa ajanı gibi saymakla bitmez bir sürü ajan var. Üstelik bu ajan dedikleri insanlarda kendi topraklarını satan insanlar.


Düşünün bir anne ve babadan dünyaya geliyorsunuz. Onların kökeni ne ise sizde otomatik olarak oranın vatandaşı oluyorsunuz. Sonrasında ise yaşadığınız topraklarda halkı düşünmeyerek, sırf kendi menfaatiniz için Allah ne verdi ise yapıyorsunuz. Gerçekte barış isteyen, hakkını arayanların içlerine girip bombalar patlatıyor, doğruları yazmaya ve halka doğru haberi vermeye çalışan insanlara çeşitli suikastlar düzenleyerek en doğal olan yaşam haklarını ellerinden alıyorsunuz.


Ben sınırlara inanan bir kişi değilim. Kendimi dünya vatandaşı olarak görüyorum. Nerede bir haksızlık var ise tarafı her ne olursa olsun karşısındayım. Sorarım sizlere düşünen bir varlık olmak bunu gerektirmez mi?


Dünya zengini ailelerin daha zengin olması için yaptıkları bir sürü ajan yetiştirerek, ülkeleri karıştırmak, ülkeler arası savaşlar ve iç savaşlar çıkarmak ve sonsuza kadar bu kötülükleri beslemek, sürmesini sağlamak.


Bizlerin yapması gereken ise sonsuza kadar gerçeklerin yanında barışı ve emeği savunmaktır. Hiç yılmadan ve durmadan, inadına!..


Sevgi ve Saygı ile…

 
 
 

Yorumlar


© 2023 by The Book Lover. Proudly created with Wix.com

bottom of page